17 Şubat 2022 Perşembe

HAYALLERE YOLCULUK

 Hayallere yolculuk…

Gençlik Otobüsü denilince aklınıza ne geliyor? Gözlerinizi kapatın ve hayal etmeye başlayın. Avrupa’nın bir şehrindesiniz. Yanınızda aylar önce tanıştığınız, her biri kalbinizde yer etmiş gençlik otobüsü ailesi var. Farklı kültürler görüyorsunuz. Roma sokaklarında tarihin kokusunu içinize çekerken, Paris’te  Eyfel kulesinin altında fotoğraf çekinerek hayatınıza bu güzel anların imzasını atıyorsunuz. Şu an hayal etmeye başladınız değil mi?  Peki ya size Gençlik Otobüsü’nün sizlere ücretsiz Avrupa turundan çok daha fazlasını sunduğunu söylesem… Nasıl yani? “Gençlik Otobüsü ücretsiz Avrupa’yı gezdiriyor” cümlesi bile düşündürürken başka fırsatlar mı? Bunu kim neden yapsın? Hadi gelin biraz sizlere yardımcı olayım…

‘Gençlik Otobüsü’, Maksut Coşkun Dokunulmaz tarafından gençlerin dünyayı değiştirebileceğine, kendilerini keşfederek birçok ilke imza atacaklarına, Atatürk’ün ‘Bütün ümidim gençliktedir!’ sözünü feyz alarak, kendine ve gençliğe inanarak 2010 yılında kurduğu dünyanın en uzun sürdürülebilen gençlik hareketlilik projesidir.

Ücretsiz Avrupa turu kulağa hoş geliyor. Peki maliyet nasıl karşılanıyor? ‘Gençlik Otobüsü’ projesinin maliyeti bu projeye inanan, gençlere daha iyi bir gelecek  sunmak isteyen sponsorlar tarafından karşılanıyor. Gençlik Otobüsü  sponsorlar aracılığıyla sizlere Avrupa turu sunan bir proje olmasının yanı sıra kendinizi keşfedebileceğiniz bir dünyaya kapı açıyor. Sizi,  hayallerini gerçekleştirmiş olan başarılı insanlarla bir araya getirerek bu değerli insanların sizin hayatınıza ışık olmasına imkan sağlıyor.

Şimdi size biraz da benim gençlik otobüsü sürecimden bahsetmek istiyorum. Uzun zamandır yurtdışına çıkmanın hayalini kurarken bir yandan da nasıl gidebileceğimi araştırıyordum. Çeşitli gönüllülük projelerine başvururken aynı zamanda dilimi geliştirmek ve farklı kültürleri tanımak ve eğitimime katkı sağlamak için yurtdışında çeşitli eğitimleri ve iş olanaklarını inceliyordum. Covid nedeniyle birkaç kez tam gerçekleşecekken gerçekleşemedi. Sonra bir gün Instagram’da Gençlik otobüsü ile tanıştım. Önce dedim acaba böyle bir şey gerçek olabilir mi? İlk başta ciddiye almadım ama tabi ki aklıma takıldı. Ben de araştırmaya karar verdim. Araştırmalarım neticesinde başvurmaya karar verdim. Go Genç Kartımı alarak Gençlik Dünyası sayfasında yer alan formu doldurarak başvuruya gönderdim. İçimde anlayamadığım bir rahatlık vardı. O yüzden ön elemeyi geçtiğimi öğrendiğimde şaşırmamıştım. Ama bilgilendirme toplantısında neler olacağına dair içimde merak uyanmıştı. Bilgilendirme toplantısı gününün sonunda kendime dediğim ilk şey; İyi ki kendine bu şansı vererek böylesine mutlu ve farklı hissetmene sebep olan bu atmosferde bulunmuşsun oldu. Ve işin en güzel yanı bu toplantı hayatımda yeni güzel kararlar almama vesile oldu.

Diğer aşama olan video mülakatını en huzur bulduğum yer olan deniz kenarında, içimden gelenleri söyleyerek çektim. Video mülakatı sonuçlarını heyecanla bekledim. Yani ilk aşamadaki hissettiğim merak duygusunun yanına heyecan da eklenmişti. Gençlik Otobüsü kalbimde bir yer edinmeye başlamıştı bile… 

Video mülakatının sonuçlarını işte kötü bir gün geçirdiğim günün sonunda öğrenmiştim. Ve o an o kötü gün yerini mutluluğa bıraktı. Bir an önce mülakat gününün gelmesini beklerken bir yandan da sürekli “acaba nasıl geçecek? , Ne soracaklar”? gibi soru işaretleri daha fazla merak etmeme sebep oluyordu. Ve sonunda beklediğim o gün geldi.


Tabi öncesinde gençlik otobüsü ailesinden tanıştığım arkadaşımla aynı odayı paylaştığımız günün sabahında birbirimize iyi ki gelmişiz demeye başlamıştık. Mülakatın gerçekleşeceği otele vardığım andan itibaren birbirinden farklı güzel insanlarla tanışmaya başladım. Güzel sohbetler kahkahalar eşliğinde devam ederken bir yandan da sanki birbirimizi uzun zamandır tanıyormuşuz gibi samimi olmaya başlamıştık. Fotoğraflar ile o anları ölümsüzleştirirken saatler ilerledikçe içimizi, birbirimizden ayrılacak olmanın hüznü kaplamaya başlamıştı. Mülakata girmeme dakikalar kala kalbim anlam veremediğim şekilde atmaya başladı. Kendime güveniyordum mutluydum ve uzun zamandır heyecanlanmadığım kadar heyecanlanmıştım. Dışarıya çıktım, derin bir nefes aldım ve o anı kalbime işledim. 
Mülakat anıyla alakalı detay veremem ama size şu kadarını söyleyeyim oranın atmosferi de farklı, huzurlu ve eğlenceliydi. Daha sonrasında hep beraber yemek yemeye gittik. Güzel anlar yaşamaya devam ederken artık hiçbirimiz birbirimizden kopmak istemiyorduk. Gün sonunda böyle bir deneyim yaşayarak güzel anlar biriktirdiğim için mutlu iken bir yandan içimi bu güzel günün bitiyor olmasının hüznü kaplamıştı. Daha sonrasında ise mülakat sonuçlarını sabırsızlıkla beklemeye başladık. Ve hepimizin dediği tek bir şey vardı “Seçilemesem bile sizleri tanıdığım için çok mutluyum, bu bana yeter”... Sonuçların açıklanacağı günün öncesinde gece uyuyamadım ve o gün geçmek bilmedi. Sonuçlar açıklanmaya başladı ve ben ne olduğunu anlayamadan yedeklerde olduğumu öğrendim. O an hissettiğim duyguyu nasıl tarif etsem inanın bilmiyorum. Bir insan hem mutlu olup aynı anda nasıl hüzünlenebilir… Şaşkınlık, mutluluk, hüzün ve tanımlayamadığım birçok karışık duygu topluluğunun içindeydim. Seçilen asil ve yedek katılımcıların İstanbul’da beş yıldızlı bir otelde konaklamalı bir etkinlikle bir araya geleceğini biliyorduk. Ama ben o an onu unutmuştum. Arkadaşlarımı özlemiştim, bizimle beraber olamayacak olan arkadaşlarım için üzülürken diğerleriyle tekrardan bir araya geleceğimin sevinci vardı.

Günler geçti ve ben kendimi yine çok sevdiğim şehir olan İstanbul’da buldum. Bunu sadece orada bulunmak anlamında demiyorum gerçekten ben Gençlik Otobüsü ile birlikte kendimi bulmaya başlamıştım. Yorucu ama bir o kadar da verimli ve güzel eğitimler aldığımız günün akşamını eski İçişleri Bakanımız Abdülkadir Aksu Bey’in samimi hoş sohbetlerini dinleyerek noktalamıştık. Ertesi gün pozitif yeni bir güne daha, kahvaltımızı yaparak başlamıştık. Yine zaman geçmişti ve yine içimizi bu güzel ortamdan ayrılacak olmamızın hüznü kaplamıştı. Hepimiz ücretsiz Avrupa turu projesi olarak başvurduğumuz bu projenin içinde bulundukça, projenin hayal ettiğimizden fazlasını bizlere yaşatmaya başladığının çoktan farkına varmaya başlamıştık. Ve bu ailenin bir parçası olmaktan gurur duymaya devam edeceğimize emindik. İyi ki Go ailesi…

Her şey önce hayal etmekle başlar. Daha sonra inanmanız ve inandığınız şey her ne ise onun için harekete geçmeniz gerekir. Hayatı yaşamak ve hissetmek için önce bir yerden başlamalısınız. Damlalar düşmekten korksaydı, bir araya gelmeseydi, yaşam kaynağımız su olmazdı. Ben de bu dünyada insanlara faydalı olmak, düşüncelerimi paylaşmak, çeşitli etkinlik ve eğitimlerde bulunup kendimi geliştirmek istiyorum diyorsanız bu aile tam size göre…

 

ALEYNA ÜNLÜ / ANKARA

10 yorum:

  1. Aleyna müthiş enerjinle ve ifade yeteneğinle süper bir yazıya imza atmışsın tebrikler...

    YanıtlaSil
  2. Her şey önce hayal etmekle başlar. Tebrikler Aleyna ❣

    YanıtlaSil
  3. Şu sayfadaki her yazıyı okurken o heyecanları tekrar hissediyorum. Tüm süreçleri, duyguları özetleyen çok hoş bir yazı olmuş. Yüreğine sağlık Aleyna'cım🧡

    YanıtlaSil
  4. - Önce dedim acaba böyle bir şey gerçek olabilir mi?
    -Tabiki gerçek olabilir:) iyi ki tanıştık çok güzel olmuş ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  5. "Her şey hayal etmekle başlar." umarım güzel hayallerin gerçek olur, ellerine sağlık kuzum <3

    YanıtlaSil