18 Aralık 2015 Cuma

Oğuzhan Demir - Hayallerin Gerçeğe Dönüştüğü Yer

Hayallerin Gerçeğe Dönüştüğü yer 

Yoğun geçen balık ve deniz maceramın ardından eve geç saatte gelip kapalı olan telefonumu açar açmaz gelen sms ile irkildim. Aile aradı dedim herhalde. Fakat gelen sms MCD Gençlik kulübüne aitti ve slogan yarışması hakkında bilgi veriyordu. 31 Mayıs 2010 son tarihti. Önceleri açık konuşmak gerekirse pek alakadar olmadım. 

Bir gün otururken web sitelerine girdim. Şaşırdım. Çünkü çok profesyonelce hazırlanmış bir ekip ve sponsorlar… Sloganı düşünmeye başladım. Hiç ümitli değildim. Sloganım binlerce kişi arasından ilk 300 e girecek, oradan da ilk 30 a. 

Gençlik Otobüsü

Dedim şans bu… Hayatımda hiçbir şey çıkmamış bir insan olarak ne kaybederim düşüncesi ile düşünmeye başladım. Muğla Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Okay NAZLI, Tıp Fakültesi hocalarından Yrd. Doç. Dr. Metin PIÇAKCIEFE ve sevgili abim Dr.M. Tolga ABBAN bana bu konuda çok destek oldular. Açıkçası benim slogan göndermeye niyetim yoktu. Hepsi birden “ Gönder oğlum sloganını… ne kaybedersin ”  Çünkü çok büyük bir proje ve binlerce başvuran genç... Hocalarım olmasa ben hala yerimde oturuyor olurdum. Hepsine saygılarımı sunuyorum. Sloganımı gönderdim ve beklemeye koyuldum. Bir gün ders çalışırken telefon geldi. “ Oğuzhan bey tebrik ederiz, sloganınız ilk 300 e girdi. Aday numaranız şu ve şu saatte Ankara Grand Rixos otel de olun” tabi havalara uçtum. Fakat yine bir karamsarlık… Gitsem mi, gitmesem mi? Mülakat günü final sınavım var. Hemen fakülteye koştum. 

Sevgili hocalarım Doç. Dr. Ali TÜRKER ve Yrd. Doç.Dr. Önder YILDIRIM “ Hemen, hemen rapor al git. Bir daha bu fırsat eline geçmez”. Evet, gerçektende öyle idi. Binlerce genç içinden ilk 300 e gir ve gitme. Hemen raporumu aldım ve doğru otogara. Pazartesi Ankara. Tabi dayanamadım 2 gün önceden gittim. Sağ olsun Gökcan arkadaşım beni misafir etti. Mülakat günü geldi çattı. Otelden içeri girince ne kadar ciddi bir iş olduğunu daha da anladım. Yaka kartımı aldım ve beklemeye koyuldum. Hala içimde bir ümitsizlik… Çünkü 300 genç. Ben nasıl ilk 30’a gireceğim? Sıram geldi çattı… ilk kez karşılaştığım bir mülakat sistemi… Fakat sonradan o kadar çok beğendim ki. İnsanları en iyi şekilde ancak bu kadar güzel tahlil edebilirlerdi. Mülakattan çıktık ve ben Muğla’nın yolunu tuttum. Bir gün yine telefon “Oğuzhan bey tebrik ederiz. Gençlik otobüsüne katılmaya hak kazandınız” O an tek başımaydım ve telefonu kapattığımda çığlık attım. Oleeyyyyyyy… Sevinçten ne yapacağımı bilemedim bir an. Sonra hemen telefona sarıldım tabiî ki. Herkese haber verme durumu. Pasaport, parmak izi gibi ufak tefek işleri hallettikten sonra Ankara’nın yolunu tuttuk… Ankara’ya gelir gelmez hasta oldum. Eyvah dedim yarın otobüs kalkıyor. Ya hastalığım geçmezse? İlaçlarımı aldım ve dinlenmeye başladım. Gece otobüs geldiğinde eşyalarımızı yerleştirmeye başladık. Herkes otobüsümüze bakıyordu, çünkü çok dikkat çekiciydi. 

HAREKET ZAMANI GELDİ VE HEYECAN BAŞLADI..SELANİK-BARİ-ROMA-FLORANSA-VENEDİK-PİSA-PARİS-AMSTERDAM-BRÜKSEL-BERLİN-PRAG-VİYANA-BUDAPEŞTE-BÜKREŞ-SOFYA DERKEN TÜRKİYE’YE ADIM ATTIK. 

BU ÜLKELERDEKİ ANILARIMIZI YAZMAYA KALKSAK 4 VEYA 5 CİLT OLUR HERHALDE. BU GEZİNİN SONUNDA ANLADIM Kİ ARTIK FARKLI BİR İNSANIM. FARKLI OLMAKTAN KASTIM DÜŞÜNCE GÜCÜ GELİŞEN, AB PROJESİ YAPMAYA BU KADAR HEVESLİ OLAN, YENİ DOSTLUKLAR KAZANAN, ARTIK YERİNDE OTURAMAYAN CIVIL CIVIL BİR İNSAN OLDUĞUMU FARK ETTİM. 

HAYALLERİMİZİ, UMUTLARIMIZI GERÇEĞE DÖNÜŞTÜREN, UFKUMUZU AÇAN, ZAMANI GELDİĞİNDE EN İYİ DOSTUMUZ ZAMANI GELDİĞİNDE AĞABEYİMİZ OLAN, BİZİ 21. YÜZYILIN KÂŞİFİ YAPAN SAYIN MAKSUT COŞKUN DOKUNULMAZ’ A YÜZLERCE… HATTA BİNLERCE KEZ TEŞEKKÜR ETSEM AZDIR VE DE AYNI ÖZVERİ İLE ÇALIŞAN TÜM MCD EKİBİNE… 

SEVGİLER OĞUZHAN DEMİR 27 

KATILDIĞI ŞEHİT : MANİSA MUĞLA ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ 

YAŞADIĞI ŞEHİR: MUĞLA

10 Aralık 2015 Perşembe

Eda Erbaş - Hayal Otobüsü

 Hayal Otobüsü 

Yine eksik olan sayımızla halkoyunu çalışması yaptığımız bi gündü.. mola sırasında "proje-asistan-yurtdışı" gibi kavramlar geçiyodu birilerinin sohbeti arasında. sohbete kaatıldığımda projenin varlığından haberimiz oldu. espri karışık "asistanınız olabilirmiyim" dedim maksut hocaya.. "gel" dedi "gel ve toplantıya katıl".. ve bu "gel" kelimesi ile girdim hayal otobüsü yoluna.. hiçbir bilgim yoktu. konuşulanlardan pek te bir şey anladığım söylenemezdi.. 

napmam gerektiği konusunda bile emin değildim. toplantılar arka arkaya gelmeye başladı her toplantı bişey daha öğretti her toplantı bana bişey daha kattı.. napmamız gerektiğini öğrenmiştik ve bunu yaparken kendimizi de farkında olmadan fazlasıyla geliştiriyorduk. bi ekibimiz olmuştu ve ikinci bir evimiz.. kendimizi öylesine kaptırmıştık ki bu işe okulumda afiş asarken aynı anda vizem olduğunu unutacak kadar vermiştim kendimi bu işe:) bu yola girmiştik ve yolun sonunu görmek istiyorduk hepimiz. çok umutlandık, çok yıkıldık, çok zorlandık, çok sevindik.. her şeyi yaşadık. yolun sonuna geldiğimiz anlar oldu ve bu anlar da sonuna geldiğimiz yol kapalıydı..elimizden hiçbir şey gelmiyordu ve bu bizi mahvediyordu.. türlü şeyler yaşadık ama bugün otobüs yazımı yazıyorum.. 

Gençlik Otobüsü

hazların en güzeli de bu olsa gerek.. otobüsümüz giydirildi, yurdun önünde toplanıldı evet yola çıkılıyordu ama gerçek değildi sanki.. kimse sınırı geçmeden buna inanamayacaktı.. 

o sınır da geçildi ve hayal otobüsümüz gerçekten yola çıktı. otobüs kalabalıktı daha önce görmüş ve tanışmıştık belki ama bu insanların çoğunu tanımıyordum.. 

o anda bu insanları ne kadar sevebileceğim, onlarla ne kadar iyi vakit geçirebileceğim de aklıma gelemezdi elbet... her biri birbirinden değerli 48+3 insan ve 12 ülke:) buna hayalim değil diyen insandan şüphe ederim ben..:) 

o denli güzel ve eğlenceli anlar... otobüs evimiz olmuştu  ve bu birbirinden güzel insanlarla bu evde 20 gün geçti.. o kadar çabuk geçti ki hocamızında dediği gibi bitmeden özlemeye başladık.. hala da özlüyoruz. her gittiğimiz ülkede mutlaka türklerle karşılaşmayı, bireysel fotoğraflarımızı, gezmelerimizi, çalışmalarımızı,her fırsatta valizimi açmayı, gülmekten uyuyamadığımız ve uyutmadığımız geceleri,  teşeeekkürrleer diye bağrışlarımızı, otobüs şarkımız "digi digi"de coşmayı, sabah kahvaltılarını, herşeyi , herkesi özlüyoruz... 

Gençlik Otobüsü

otobüs ankaraya gelip te, o otobüsü gençlik otobüsü yapan giydirmenin çıkarılmaya başladığı an anlamıştık bittiğini.. hayal gerçek olmuştu ve bitiyordu.. 

ama hep güzel hatırlanacak şekilde bitiyordu.. belki de herşey yeni başlıyordu.. gerçekten bitti mi yeni mi başlıyor bilmiyorum ama bildiğim şu ki o otobüste olmaktan çok mutluyum, birbirinden güzel arkadaşlıklar edindiğim için çok mutluyum.. 

önemli olan şuan.. ve şuan ben gerçekten mutluyum.. herkese herşey için sonsuz teşekkürler başta da sayın hocam maksut coşkun dokunulmaz'a.. umarım hep beraber oluruz 

EDA ERBAŞ/20 

PROJE ASİSTANI HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT