14 Kasım 2019 Perşembe

Sebahat Hatipoğlu - Teşekürler “Gençlik Otobüsü”

Teşekürler “Gençlik Otobüsü”

Saat yediye beş vardı ve ben tüm hızımla MCD’ ye koşuyor, o akşam yapılacak önemli toplantıya yetişmeye çalışıyordum. Maksut Hoca daha önce, önemli bir şey konuşacağını belirttiği için de bu toplantı benim için pek çoğundan daha önemliydi. Saat yedi olmadan ben, kafamdan çoktan  binlerce senaryo yazmıştım bileJ Allah’tan zamanında yetişip nefes nefese odaya girebildim ve şu anda  bu satırları yazabiliyorum. Maksut hoca o gün bizi hayatımızın belki de en güzel fırsatlarından birini sunmak için oraya çağırmıştı. 

Gençlik Otobüsü

Gençlik Otobüsü için.. Gençlik için yapılmış en büyük uluslararası proje… bu fikir bizi duydugumuz ilk andan itibaren heyecanlandırmaya ve kafamızda ilk kıvılcımların çakmasına yetmişti bile. Tabii bu arada odada asistan olduğumuzu öğrendiğimiz diğer arkadaşlarımla birbirimizi tanımıyor olmanın( Rascit hariç) tatlı gerginliği de mevcuttu. Beni hayatım boyunca hep zora sokan şey o gün de beni yalnız bırakmamıştı: Önyargılarım :D… 

Dilara’nın sert ve havalı duruşu, Yonca ve Didem’in birbirlerini önceden tanıyor olması, Eda ve Emine’nin ise aralarından su sızmaz(!) hali beni çok germişti. (Nerden bilebilirdim ki hepsiyle kardeşim gibi iyi dostlar olacağımı…) Daha sonra aramıza katılan pek çok dostumuz daha oldu tabii ki. Mesela Şükrü’yü orgun başında bir taverna havası çalarken ve raşitin o eşsiz bağlama yorumuyla Şükrü’ye eşlik ederken hatırlıyordum J Alp her zaman sessizdi, ama onun zamanla bana da bulaştırdığı reklamcılık sevdası bizi bir araya getiren şeylerden sadece biriydi.. Utku zaten ilk başta ona sinir olduğumuzu biliyorJ (Neymiş ,radyo temsilcisiymiş :)Aramıza katılanlar sadece bu kadar da değildi tabii ki. Osman,Burak, Serkan,Seçil,Gülben…hepsinin ayrı ayrı yeri ve önemi vardı bu projede…

Gençlik Otobüsü

Yener ise bazen toplantılara gelir bazen de yan odadan takip ederdi gelişmeleri ama o her zaman bizimleydi. Esprileri en soğuk ortamları bile bi anda neşeli ve gülünç bir ortama dönüştürürdü. Ve böylece projemiz içn kollarımızı sıvayıp başlamıştık çalışmalrımıza. Öncelikle pek çok şirkete mailler atarak başlasak da herşeye, bunun bizi ileri götüremeyecini anlamak bir bucuk ayımızı almıştı. Bunu farkettiğimizde herşeyin çok başındaydık. Pek çoğumuzu hayatında hiç sponsorluk görüşmesi yapmamışken bir anda gecemiz gündüzümüz sponsorluk görüşmeleri olmuştu. Bir şeyden eminim ki biz harika bir ekibiz. 

Bazılarımız harika yemekler pişirirebiliyor, bazılarımız şirket numaralarını eksiksiz tuşlayabiliyor ve bazılarımız da etkileyici konuşmalarıyla bu numaraları birer fırsat kapısına çevirebiliyorduJ Hepimizin kendi alanında yaptığı ve bulunduğu katkılarla adım adım projemize,hayalimize yaklaşıyorduk. Proje logomuz için gecesini gündüzüne katan arkadaşlarımla uzun uzun fikir tartışmalrımızı,fransızca sınavından bile aklımda basın topltısıyla fırlayıp toplantıya yetişmeye çalıştığımı,  sabah 7de mülakat yapacağımız otele koşturmamızı ve o büyük günde yolun başından Gençlik Otobüsünün belirişini asla unutmayacağım. Otobüsümüzü gördüğümüz anda “işte bu!” çığlıklarını, sevinç gözyaşlarımızı da unutmayacağım. 

Gençlik Otobüsü

Bu Gençlik Otobüsünün yola çıkış ve 51 yolcusunun hayallerini gerçekleştirme hikayesinin sadece bir kısmıdır. 20 gün boyunca Gençlik Otobüsü tüm yolcularını kucaklamış, hepsinin hayatında unutamayacakları birer hatıra olarak Türkiye’ye dönmüştür. En güzel maceralar, en zor uykular, en güzel “digi digi” dansları ve en sıkı dostluklar bu otobüste kurulmuştur. Projede emeği geçen herkese teşekkür ediyor ve şu anda Afyon’daki evimde bu satırları yazarken büyük bir boşluğa düştüğümü haber vermek istiyorum. 

Teşekürler “GENÇLİK OTOBÜSÜ” …. 

Sebahat HATİPOGLU,21 Hacettepe üni. İng. Dili Öğrt.