7 Temmuz 2014 Pazartesi

Gençlik Otobüsü - Tutkum + Hayallerim = Gençlik Otobüsü

    2013 Yılına girmişiz, üniversite bitmiş, iş ev ev iş girdabında bir hayatı bir yıldır ite kaka sürdürüyorum. Okulda iken çok uzak gelen, insanlarda eleştirdiğim çerçevenin tam ortasında bir yer kapma derdine düşmüşüm.  Bakıyorum okul döneminde yazdıklarıma hep isyan, hep istek… Hem şartlar hem hayat (ki bunun öğrenilmiş çaresizlik olduğunu şu an anlıyorum) insanı bir yerlere sürüklüyor. Yazmayı seviyorum iyi, hoş; okul da bitmiş ama niye mutsuzum?...

   Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünü bitirmişim amma velakin halkla iletişemiyorum, ya da kendimi anlayamıyorum. Neyse bu kesmedi deyip birde üstüne felsefe okuyorum. Tavşanın önündeki havucu yakalamaya çalışması gibi sanki hiç yetişemeyeceğim bir şeyin peşinde koşuyorum. Tek hissettiğim yorgunluk…
Benim hayatımdaki dönüşümün başlangıcı ne bilmiyorum ama zihnim beni ÇYDD’den aldığım yaşam koçluğunda Yüsra hanımla yaptığımız “Gelecek Çalışması”na götürüyor. Gelecek çalışması şöyle bir şey: (Artık kendimi ne kadar kasıyorsam!) İnsan, yakın gelecekte hayallerini dillendirmekten korkarmış bu yüzden de çok ileri bir tarihte olduğun insanın kelimelerle portresini çiziyorsun. Ben kendimi ressam olarak hayal etmiştim. Bu ilk dillendirişim. Sonra gelecek çalışmasında yıl yıl geri geliyorsun. En son olduğun yıla geliyorsun. Eeee, diyor yaşam koçum büyük bir heyecanla, resim ile ilgili şu an ne yapıyorsun?
Hiç… Hiçbir şey… Hem de 5 yıldır bir çizik bile atmamışım… Öyle resim yaptığım falan da yok yani :)
Cesarete bak! :)  Oradan çıkar çıkmaz bir hışımla resim malzemeleri alıyorum. Hemen Google amcadan Bob Ross videoları izliyorum… Kendimce mutlu mesut resimler yapıp ücretsiz bir kursa gidiyorum…
Bu sırada okul bitti ve hala işe gitmece tabi. Neyse lafı fazla uzatmayayım editörlük yaptığım için gençlere yönelik fırsatların peşindeyim. Yazayım,  çizeyim ki millet merak etsin, tıklasın, beğensin… Benim karşıma böyle bir anda çıkıyor işte: GENÇLİK OTOBÜSÜ!
                                                                            ***
Gençlik Otobüsü
Gençlik Otobüsü ayraç tasarımım
    Haberini yaptıktan sonra acaba başvursam mı diye düşündüm çok. Çevremdekilere dedim aman sana mı çıkacak bırak kızım bu işleri biraz gerçekçi ol modundalar. Çok ümitli olmasam da, fakir ekmeği mübarek bayağı bir tatlı, bir umut başvuruyorum. Sonra 43 bin kişiden sen kal 6000’e… Eneeeeem duyurmadığım insan kalmadı 6 bin ya! Sonrası Arena Mega yani…
O nasıl bir atmosfer. 6 bin genç hiç üşenmemiş kalkmış gelmiş. Çok sinir bozucu ama bir o kadar da güzel. Yani hayallerin peşinden koşan insanlar hiçte az değilmiş. Akşama kadar bir konuşma bir konuşma. Koltuğumdan tuvalete bile kalkmadım bir şey kaçırmayayım her şeyi duyayım diye:) Sıra da çoktu tabi, e birde koltuk sevdası var!:)

    Birçok insan hayallerinden yaptıklarından konuşuyor…Şimdi bu örnekler beni tetikledi mi bilemiyorum zaten hayallerinin peşinden koşan bir ablam var! İdrak etmek bence bambaşka bir boyut.
Benim etkilendiğim nokta sanırım Gençlik Otobüsünü tüm gücüyle var etmeye çalışan Çoşkun Maksut Dokunulmaz hocanın söylediklerinden çok yaptıkları.  Benim için hayaller hayal olarak kalması gereken şeylerdi.  Adam konuşuyor da konuşuyor. Öyle oldu böyle oldu 13 yaşımda hayal ettim. Falan fırtız… Bu nasıl bir şey yaa!  Beynim patlayacak vallahi! Bu nasıl bir çaba, uğraş. Aşırı derecede kıskandım. Evet, azimli ve çok çalışkan bir insanım ama ben hiçbir şeyi böyle bir tutkuyla yapmamıştım.  İlk aklıma gelen şey ise resimi; pazarları yaptığım bir arınma seansı olmaktan öteye taşıma isteği oldu.  Eeee Avrupa orayı görmek ise tüm üniversite boyunca beşinden koşup yakalayamadığım havuç gibi.

    Maksut hoca demesin mi birimler olacak mesela resim birimi! Kalbimin yerinden çıkıp çıkıp geri girdiği anlar. Kendi kendimle konuşmacalar. Bir düşünsene resim yaparak yurt dışına gidiyormuşum vay arkadaş! Ya olursa! Bu bir hayal değil, bir tutku da değil; ikisi bir arada. Muhteşem ötesi…
Gözlerimi kıstım acaba ne yapsam, nasıl yapsam… konferans salonunda (dikkati çekerim 6 Bin kişi salonu son dakikaya kadar terk etmedi!) aralarda Gençlik Otobüsü 4’den görüntüler.
Ağzı açık ayran budalası gibi ayrıldım salondan. "Yalnız tek bir şeye ihtiyacımız vardır, çalışkan olmak.” M. Kemal Atatürk. Direk bu söz geldi aklıma evet dedim sanırım hayatımda ilk defa çalışkan olduğum için bana şans verecek biri var!
                                                          ***
Gençlik Otobüsü
Ankara'ya giderken yaptığım resim:
Suluboya- Alexander Nevski Katedrali

    Sıra geldi video çekmeye kafadan hesaplıyorum millet yapmaz:) ben yaparım şansım yüksek! Gençlik Otobüsü tüm kalıplarımı tek tek kırıyor arkadaş. Gene bir sürü video yapmışlar!... Ama İlk 600’e kalma şerefine nail oldum… Ankara yollarına düştüm. Hala inanamıyorum. İlk defa tutkum, hayallerim için bir adım atıyorum. Az sonra halkı selamlayacak başkan gibi içim bir kalabalık bir kalabalık :) Sonrası bir rüya zaten. Artık Gençlik Otobüsü Ailesi’nin bir ferdi olma mutluluğunu yaşıyorum. Onca güzel insanla bir arada olmak ayrı bir mutluluk veriyor.

    Sonraki göreve bir gazla başlayıp o büyük tabloyu yapmaya çalışıyorum. Ya kazanamazsam, ben bu işin okulunu da okumadım, ya resmimi beğenmezlerse. Vallahi yakarım tabloyu. Bir daha bakamam ki! Baktıkça kaçırdığım güzellikler kare kare gözümün önüne gelir! Böyle diye diye nihayet sonuna geldim.
Büyük gün geldi ve resmi bitirdim. Maksut Hocaya teslim etmeye gidiyorum. Yol yol değil mübarek. Ta Maltepe’den sırtladım koca tabloyu istikamet Sabırtaşı  Restoran. Herkes bir şey diyor, yardım edeyim, resmi sen mi yaptın, ressam mısın? Ağzım kulaklarımda yani. Sonraki 20-25 gün nasıl geçti bir ben bir de 600 kişi bilir :) öldüm öldüm dirildim.

    Nihayet sonuca geldik. Evet, ben resim yapmak için Avrupa’ya gitme fırsatını sadece kendi çalışmalarım, emeğimle elde ettiğim bir projenin; Gençlik Otobüsü ekibinin bir üyesiyim. Bu fırsatı gençlere sunan Coşkun Maksut Dokunulmaz’a gönülden teşekkürler.
Umarım bu güzel proje, böyle şeyleri hak eden ama fırsat olmadığını düşünen ve bu bahanenin arkasına sığınmak zorunda kalan yüreği büyük tüm gençlere ulaşır… Ben bu projede yer alacağım zaman zarfı içinde yaşadığım süreçleri elimden geldiğince paylaşacağım ki belki bu yazı da birilerine zihin açacağı görevi görür diye...
Derya Örgün

Gençlik Otobüsü


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder