Gençlik Otobüsü - Hayal Yolculuk Macerası

HAYAL YOLCULUK MACERASI

      Kim derdi ki bu hayal yolculukta yer alıp 40 günde devr-i alem yapacağımı... İnandım oldu. İnanmak başarmanın yarısı derler ya hani buna katılmıyorum inanmak başarmanın tamamıdır bence buna en güzel örnek benim maceram olsa gerek...

          

         Macerama başlangıcım arkadaşlarımın bana gençlik otobüsünü anlatmasıyla oldu. O zaman o kadar ulaşılmaz bir noktadaydı benim için bu hayal. Umudumu yitirdiğim olmadı değil yitirdim hatta olmayacağına inandım.Mega arenadaki o an,benim umudumun bittiği andı... Müzikle uğraşan arkadaşları görelim cümlesinden sonra kalkan eller :) O an Derya kazanabileceğini mi sanıyorsun dedim...Bir anlıktı uzun sürmedi ki bu proje umutsuzluğu değil umudu barındıran bir proje...Burada hayallere yer var hayal kırıklıklarına degil.Yapılan elemeler sonucu bu otobüste bir koltuğa sahip oldum. Bu ne demek biliyor musunuz? O an pek de farkına varamamıştım doğrusu bu hayal demek ,bu macera demek bu tarifsiz binlerce duygu demek...

         

         Gençlik otobüsü bana çok şey kattı zorluklarla nasıl başa çıkılır? Eminim ki herkes bunun hakkında bir fikre sahiptir inanın o fikirler yaşamadan işe yaramıyor :) Her istediğini yiyememenin, bir koltukla bütünleşmenin, bir sürü kardeş sahibi olmanın,bazen adını dahi ilk kez duydugun yerlerde yolunu bulmaya çalışmanın,Paris sokaklarında kaybolmanın,gördüğün her Türk'e nesli tükenen canlı muamelesi yapmanın:), ilk kez görüyormuş gibi dondurmaya saldırmanın,bir dondurmayı 6 kişiyle paylasmanın,acıkınca geceleri açılan ve yataga dökülen konservelerin, pratik makarnayla ilk kez tanışmanın kısacası hayatın her halinin tadıldığı macera...

          
          İnsan kendi yakalarının üstünde durabiliyorsa, kendine yetebiliyorsa, her zorlukta pes etmiyorsa, mutluluğun tadına varabiliyorsa, her andan zevk alabiliyorsa vardır... İşte bu otobüs gençlere bunları aşılayan otobüs...Sabrı, her seyden zevk alabilmeyi, kirli saçlarla gezmeyi, konserve takaslarını, şehir haritası kullanmayı , pizzayı Türklerin daha iyi yaptığını,ama makarnada İtalyanların daha iyi olduğunu:) su alırken kapakların rengine değil de üzerinde yazılanı okumamız gerektiğini, alışverişlerde hızlı hareket etmeyi kısacası her şeyi.

Derya ALAT