2 Haziran 2016 Perşembe

Yener Özamaç - Gezdim, Gördüm, Geldim...

 Gezdim, Gördüm, Geldim… 

Gençlik Otobüsü projesinin ilk ortaya çıktığı günden bu yana bu projenin genel sekretaryasını, yazışmalarını, iletişimini yürütmek kadar keyifli ve stresli başka bir şey yoktur sanıyorum.  Bir MCD çalışanı ve bir gençlik uzmanı olarak şunu söyleyebilirim ki, gençlere artı değer katan her projenin ve oluşumun içerisinde olmaktan büyük keyif alıyorum. Gençlik Otobüsü Projesi bunlardan en eğlenceli olanıydı sanıyorum. 

Bir gencin en önemli ihtiyacı bence hareketliliktir. Gence yıllarca bilgi yükleyebilirsiniz, onu eğitebilirsiniz. Fakat bu öğrendiklerini uygulama fırsatı vermez iseniz.  Genç sadece bildikleri ile kalır bunları hayatında uygulayamaz.  Gençlik Otobüsü projesi işte bu uygulama ve hareketlilik kavramlarını epeyce içerisinde barındıran, hayatı tanıyabileceğiniz, yaparak, yaşayarak öğrenebileceğiniz, yaşama dair deneyimler kazanabileceğiniz, hayatı paylaşabileceğiniz bir proje… Bütün projelerde olduğu gibi bu projenin hazırlık aşaması çok sancılı geçti. Çok sıkıntı ve problemler yaşadık. Ama her doğum beraberinde güzel günleri de beraberinde getirir ya. Gençlik Otobüsü projesi de bence bize enerji kattı. Problemlerle başa çıkma, mantıklı düşünme, plan ve program yapmanın önemi, insanlarla iletişim gibi birçok konuda deneyimlerimizin ve bilgilerimizin artmasını sağladı. Ben ilk defa yabancı büyükelçilerle çok iyi olmayan İngilizcemle bu projede iletişim kurdum. İlk defa insanların isteklerini anlayarak, nasıl tatmin edeceğimi, olumlu netice alabileceğimi öğrendim. 

Gençlik Otobüsü

İlk defa dayısı defterdar olanın damda paytonla gezebileceğini gördüm.  İlk defa hiç bütçesi olmayan bir projeyi gerçekleştirdik. İlkler hep bu projedeydi sanki… Otobüs… O gerçekten çok güzeldi. Sarı gelin türküsünü bilirsiniz ya. Aynı o güzellikte ve aynı o edayla salladı bütün Avrupa’yı… Macaristan milli gününde insanların bizi şehirden yolcu edişini izlemeniz gerekirdi. Binlerce insanın otobüse el sallamasını… Selanik’in ara sokaklarında menekşe kokulu yaz akşamlarının tadını çıkarmak, Akdeniz’in o güzel sularında saatlerce yolculuk yapmak ve ufukta hayallere dalmak, İtalya’da margarita pizza yemek, Trevi çeşmesinde sevdiklerin için dilek parası sallamak, Vatikan’ın kutsal çeşmesinden su içmek, sevdiklerine “Hristiyan aleminin Kabe’sinden selam olsun” diye posta kartı göndermek, İspanyol merdivenlerinde bir kadeh şarap içmek, melekler ve şeytanlar filmindeki bütün heykelleri görmeye çalışmak, Pisa kulesini hep beraber düzeltmeye çalışmak, Bangladeşli satıcılara Pisa’da yardımcı olmak ve onlardan komisyon almak, Rönesans’ın güneşini tüm sıcaklığı ile vücutta hissetmek, sokak sanatçılarına para atmak ve onlarla beraber şarkılar söylemek, görkemli katedrallerin insanlarda sadece korku ve hayranlık oluşturduğunu görmek ve hasır seccadesinde oturan Mevlana’yı anlamak, Osmanlı’ya büyük problemler çıkaran tüm Akdeniz’de egemen olabilmiş Venedik’in küçük bir şehir olduğunu görmek, Venedik’in ara sokaklarında kaybolmadan yol bulabilmek ve şarkılar söylemek, aşkın şehri Paris’in o kadar da abartılacak bir yanının olmadığını görmek, Şanzelize’de burger kingde king royal menü yemek, 

Gençlik Otobüsü

Behlül’ün odasındaki Eyfel kulesinin aynısını fotoğraf makinesi ile çekmeye çalışmak, Bürüksel’de işeyen çocuğu görmek, Brüksel’in o ünlü meydanında yerlere çiçek dizmek, RedLight’ı sabah akşam merakla gezmek “nerde lan bu kırmızı ışıklar” deyip geceyi beklemek, bisiklet ile Amsterdam’ı gezmek, bisiklet yolunda aval aval durmak, engelli parkuruna oturmak, Berlin duvarına kimse görmeden işemek, Almanya’da yaşayan Türkler’in gücünü görmek, Prag’a aşık olmak, bir apartman dolusu komşu ile bir gün geçirmek, saat kulesinde çıkacak Azrail’i beklemek, turistlere mantıksız showlar yapıp bolca alkış toplamak, Osmanlı’nın alamadığı Viyana’nın bugün Türkler tarafından alınmış olduğunu görmek, sinema festivalinde ballı içecek içmek ve mest olmak, şehir içinde Viyana kuşatmasından geriye kalan sur duvarı aramak, Mozart besteleri dinlemek, Viyana’da Türk kahvesi içip sohbet etmek, Buda ve Peşte manzarasında sigara tüttürmek, Budapeşte’nin Türkler’den kurtuluş gününde Budapeşte’de olmak, Tuna nehrinde enfes havai fişek gösterisini seyrederken İstanbul’u düşünmek, para birimleri arasında devalüasyon yaşamak, Avrupa Birliği’nin bir hikaye olduğunu görmek. Bunlar benimkiler sadece… 

Gençlik Otobüsü

Bu otobüste 45 genç vardı. Onların yaşadıklarından, deneyimlerinden bahsedemem tabi ki… Kesinlikle çok faydalı ve dolu dolu bir proje oldu. Bitti mi bitmedi daha 2. si 3. sü olacak, bu proje herkesin güzel anılarla paylaştığı ve herkesin katılmak istediği büyüyen bir proje olacak. Emeği geçen gençlere , yöneticilere, herkese teşekkür ediyorum. Gençlere, anne ve babalarının dahi sunamayacakları böylesine güzel bir fırsatı büyük bir fedakarlıkla sunduğu için Maksut Bey’e teşekkür ediyorum. Ve bir MCD çalışanı olarak gurur duyuyorum. Bir de bu yazının sonuna bir slogan ekleyelim. MCD ile hep daha iyiye… 

Yener ÖZAMAÇ 

Gençlik Otobüsü Projesi Genel Sekreteri

1 yorum:

  1. The Best Baccarat Strategies | Worrione
    In these types of bets, the gambler is choosing which games 샌즈카지노 will 바카라 come closest to the actual winner, which is the 메리트 카지노 고객센터 favorite to win.

    YanıtlaSil